ACIKIYORSAM SEBEBİ VAR

ACIKIYORSAM SEBEBİ VAR

Yemek yedikten iki saat sonra acıkıyor, doyduğunuzu hissetmiyor, göbek bölgenizdeki yağlanmaya inanamıyor ve bir de bunlara zamansız öfkelenmeler, nedensiz melankoliler ekleniyorsa “reaktif hipoglisemi”ye sahip olabilirsiniz. Bu hastalığı enine boyuna Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen ile konuştuk.

Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor? 

Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.

Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu hastalık var mıdır?

Kabaca evet. İnsanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir. Kanda artan insulin kan şekerini normalin de altına indirdiği için şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.

TEŞHİSİ ENDOKRİNOLOG KOYUYOR

Teşhisi için hangi birime gitmek gerekiyor?

Bu hastaların bir endokrinoloğa başvurması gerekir. Tanısı spesifik bir testten çok, klinik özellikleriyle konulur. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi ve şikâyetleri için anında kan şekerine bakmak yol gösterebilir. Eskiden bu hastalarda uzamış yükleme testi kullanılırdı, günümüzde sadece kliniği belirgin olmayanlarda bu teste başvuruyoruz.

Hastalık daha çok kimlerde ve ne zaman görülüyor?

Obez veya fazla kilolu kişilerde, ailede diyabet öyküsü olanlarda, sağlıksız beslenenlerde ve düzenli egzersiz yapmayanlarda reaktif hipoglisemi riski daha fazladır. Genellikle karbonhidrattan zengin öğünlerden sonra görülür. Dengeli beslenmeyenler, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri ortaya çıkar.

ÖNLEM ALINMAZSA DİYABETE DÖNÜŞME RİSKİ VAR

Gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen dönemlerde bu hastalık nasıl bir seyir izliyor?

Reaktif hipoglisemi erken tanı konulmazsa yıllar içinde önce “bozulmuş glikoz toleransı”na, sonrasında da diyabet hastalığına ilerler. Reaktif hipoglisemisi olanlar, şeker düşüklüğü belirtilerini yaşamamak için sık sık atıştırır; bu da sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmaz, kilo almaya ve sonunda şeker hastalığına yol açar.

Reaktif hipogliseminin diyabete ilerlememesi için neler yapmak gerekir?  

Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişi, ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeli ve düzenli spor yapmalıdır. Öğünlerinde basit karbonhidratlı rafine besinler yerine glisemik indeksi düşük gıdalara yer vermelidir. Egzersiz olarak da haftada dört-beş gün 35-40 dakika tempolu yürüyüş yürüyüş önerilebilir. Biz buna “yaşam tarzı değişikliği” diyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki 10 yıl içerisinde çıkabilecek bir şeker hastalığı hiçbir ilaç kullanmadan, sadece yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 58 oranında engellenmektedir.

Yenmemesi gereken gıdalar nelerdir?

Şeker, bal, reçel, dondurma, çay şekeri içeren pasta, tatlı ve kekler, çikolata, patates, pirinç, beyaz unla yapılmış yiyecekler yenmemelidir. Alkolden, özellikle de açken alkol almaktan kaçınılmalıdır.

Süt, peynir ve yoğurt… Bu besinler şekerin kana karışmasını önlemede nasıl bir rol üstleniyor?

Süt, peynir ve yoğurt gibi protein içeriği yüksek, glisemik indeksi düşük gıdalar hem doygunluğu uyarır, hem de içlerindeki karbonhidratın yavaş emilimi nedeniyle kan şekerini hızlı yükseltmez. Normal kişilerin öğünlerinde bu gıdalara yer vermesi gereklidir. Fazla kilolu, reaktif hipoglisemili ve diyabetik bireylerin de özellikle ara öğünlerde bu gıdalara yer vermesi uygun olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR