SAĞLIKLI YAŞAMIN ANAHTARI ELİNİZDE!

SAĞLIKLI YAŞAMIN ANAHTARI ELİNİZDE!

Evimizde, soframızda ve alışkanlıklarımızda yapabileceğimiz ufak değişikliklerle çok daha sağlıklı bir yaşam sürmemiz mümkün.

Sağlığımızı tehdit eden pek çok unsurla birlikte yaşıyoruz. Hava kirliliği, stres, radyasyon, hareketsizlik, çevre toksinleri, fast-food beslenme alışkanlıkları… Ama tüm bunları değiştirmek ya da en azından etkilerini en aza indirgemek o kadar da imkansız değil! Evimizde, soframızda ve alışkanlıklarımızda yapabileceğimiz ufak değişikliklerle çok daha sağlıklı bir yaşam sürmemiz mümkün. Gelin, sizin için derlediğimiz son derece pratik ama bir o kadar da etkili sağlıklı yaşam önerilerine kulak verin.

1) Bahaneleri bir kenara bırakın!

Hemen bugün yaşamınızı daha sağlıklı hale getirmek için neleri değiştirebileceğinizi düşünün ve bir liste yapın. Sonra en kolayından başlayın uygulamaya. Motivasyonunuzu yitirmeyin. Hepsini bir anda yapamayacağınızı unutmayın. Önceliklerinizi belirleyin ve kendinize söz vermeyi de ihmal etmeyin. Daha sağlıklı bir yaşamın sizi daha mutlu, daha dinç ve enerjik kılacağını hayal edin. Hayal etmek azminizi güçlendirecektir.

2) Doğru nefes alın!

Nefes almanın da doğrusu, yanlışı olur mu demeyin; oluyor. Genellikle nefes alırken ciğerler şişirilmeye çalışılırken, doğrusu karnın şişirilerek nefes alınması. Böylelikle daha fazla oksijen alıp, daha fazla karbondioksit verebiliyoruz. Doğru nefes almak hastalıklara karşı direncimizi artıran önemli bir etken.

3) Her gün 2,5 litre su için!

Suyun yararları saymakla bitmez. Ama özellikle kadınlar için iştah kabartıcı bir tanesine değinelim: 2,5 litre suyun böbreklerden süzülüp boşaltılması işlemi vücudumuza 150 kalori kaybettiriyor. Bu da tam 45 dakikalık tempolu yürüyüşle elde edebileceğimiz kadar kalori kaybı eşit bir oran!

4) Güne mutlaka sağlam bir kahvaltıyla başlayın!

Tek tip besinle geçiştirilen sabah kahvaltıları hafıza, konsantrasyon ve algı sorunlarına, kilo artışına ve bağışıklık sisteminin gücünü yitirmesine neden oluyor. Düzenli ve besin değeri açısından zengin kahvaltı yapmanın hem ruh hem beden sağlığı açısından büyük önemi bulunuyor.

5) Yürüyüş yapmak insana enerji verir, rahatlatır!

Kanımızın taze oksijen almasını, hücrelerimizin yenilenmesini sağlar. Rahatladıkça olaylara bakış açımız da olumlu yönde değişir, düşünce gücümüz artar, daha kolay çözüm bulabiliriz. Kaslarımızdaki gerginlik azalır, güçleniriz. Hem psikolojik hem fizyolojik yararları vardır. Unutmayın, vücudumuz televizyon ya da bilgisayar karşısında oturmak için dizayn edilmedi!

6) Her gün en az 2 bardak paketli süt için!

Süt çocukluk ve ergenlikte kemik gelişimi ve boy uzamasına destek sağlar. İlerleyen yaşlarda ise kemik erimesini önlemeye, diş sağlığını korumaya, bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yardımcı olur. Enerjimizi artırır. Cildimizi güzelleştirir. Süt vitamin ve mineral zengini içeriğiyle sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır.

7) Meyve-sebze tüketmeyi ihmal etmeyin!

Ne kadar renkli sebze ve meyve tüketirseniz o kadar çeşitli vitamin alırsınız. Öğünlerinizi mümkün olduğunca sebze ağırlıklı hazırlayın ve damak tadınızı geliştirin.

8) Cep telefonu ile ilişkinize sınırlama getirin!

Örneğin onu alarm olarak kullanmaktan vazgeçin. Aynı odada uyumayın. Çocuklarınıza kullandırmayın. Mümkünse kulaklık ya da hoparlör seçeneğini kullanarak konuşun, mümkün değilse kulağınıza dayamak yerine 1 cm. uzakta tutarak konuşun. Radyasyonu engelleyen doğal taş karışımlı telefon kılıflarından edinmeniz de işe yarayacaktır.

9) Ayakkabı seçerken özen gösterin!

Dümdüz babetler de en az yüksek topuklu ayakkabılar kadar sağlığımızı tehdit ediyor. Kas iskelet sistemimizde oluşabilecek hasarlardan, düztabanlıktan, ayak, bacak ve bel ağrılarından korunmak için ideal topuk boyu olan 2 -3 cm. yükseklikteki ayakkabıları tercih edin.

10) Gece karanlık bir ortamda uyuyun.

Çünkü ışıklı bir ortamda uyumak, antioksidan, bağışıklık sistemi güçlendirici ve kan yapıcı özelliklere sahip melatonin hormonunun daha az salgılanmasına ve sirkadyen ritim bozukluklarına neden oluyor. Bu da kadınlar açısından göğüs kanseri, adet düzensizlikleri, kısırlık; erkeklerde ise prostat kanserine yatkınlığı arttırıyor. Doğuştan kör kişilerde bu kanserlere daha az rastlanması da, uzun süre ışık altında olmanın olumsuz etkilerini kanıtlar nitelikte.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR