Aile içi eğitimin en önemli unsurlarından biri, çocuk ve ebeveynler arasındaki iletişimin niteliğidir. Çocuğa birey olduğunu hissettirebilen aileler, onları belli bir disipline sokma konusunda da zorlanmazlar. Bireyselleşmenin ilk tohumlarının atıldığı 1,1-5 yaş itibariyle çocuklar yavaş yavaş kendi ayakları üstünde durmaya ve sorumluluk bilinciyle tanışmaya başlar. Bu dönemde “oraya dokunma, düşersin, yapma” gibi ikazlar güven zedeleyici bir etki yaratarak bağımlı kişilik sorununu doğurabilir. Oysa çocuğa kendini ispatlayabileceği alanlar yaratmak, tehlikeli durumlar haricinde müdahalelerden kaçınmak, başarma arzusunu desteklemek ve takdir etmek gerekir. Böylece çocuğun motivasyonu yükselirken, anne-babasıyla olan etkileşimi de çok daha sağlıklı bir zemine oturacaktır.
1) Çocuğunuzun Çalışma Disiplini Oluşturması İçin Yapmanız Gerekenler
Çocuğun kendini kanıtlama çabaları karşılık bulduğunda, düzen ve disiplin için de ideal bir ortam hazırlanmış olur. Ancak ders çalışmayı “görev” olarak algılayan bir çocuk ödevlerini yapma konusunda isteksiz olacaktır. Bu noktada atılacak en doğru adım ise çocuğun çalışma masasına severek oturmasını teşvik edici davranışlarda bulunmaktır. Örneğin; o çalışmaya başladığında, siz de bir kitap ya da gazete okuyabilir, bu şekilde ona öğrenmenin faydalı ve zevkli bir aktivite olduğunu gösterebilirsiniz. Ödevlerini bitirince ise onu sevdiği bir atıştırmalıkla ödüllendirebilirsiniz.
Bilgisayar, sosyal medya ve telefon gibi dış faktörlerin öğrenme üzerinde negatif bir etkisi olduğunu söylemek mümkün. Çocukları bu uyaranlardan yasaklarla alıkoymaya çalışmaksa yanlış bir hamle olacaktır. En iyisi belli süreler dahilinde izin vermek ve sorumluluklarını yerine getirdiğinde bunlara kolaylıkla ulaşabileceğini güvence etmektir.
Haftalık bir program oluşturarak ödev ve dinlenme saatlerinin dengeli bir şekilde organize edilmesi çocuğun istekli ve verimli çalışmasını bir hayli kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda çalışma masasında dikkat dağıtıcı materyaller bulunmaması ve masanın pencere kenarı gibi odaklanmayı bozucu bir yerde olmaması önemlidir. Haftalık programına sadık kaldığı sürece, sinema, tiyatro, gezi gibi faaliyetlere vakit ayırabileceği söylenerek çocuğun çalışma eylemini bir ritüele dönüştürmesi sağlanabilir. Planın dışına çıkması durumunda cezalandırmak yerine, telafi edici bir yol izlenmelidir. Onun bu yönelimi karşısında sergilediğiniz yapıcı tavır, sorumluluklarının farkına varması ve harekete geçmesi konusunda yeterli bir uyaran olacaktır.
2) Çocuklarda Erken Yaşta Çalışma Disiplini
Disiplin, çocukları dengeli ve sağlıklı bir yetişkinliğe hazırlamak için alınan önlemlerdir. Bu önlemlerin yegane amacı, çocuğun kişiliğini hiçe sayan bir tavrın aksine, onun iyiyle kötü ayrımını yapabilmesi ve kendi iç kontrolünü sağlayabilmesidir. Henüz konuşamayacak kadar küçük olan çocukların davranışlarla, konuşabilen çocuklarınsa sözlü iletişim kanalıyla doğru ve yanlışı ayırt etmeleri sağlanabilir.
Erken yaşta yemek, uyku ve oyun saatleri belli olan çocuklar ilerleyen yıllarda da kurallara uymakta zorlanmazlar. Dolayısıyla eğitimin en önemli aşaması olan erken yaşlarda, mutlaka belli bir düzen içinde yaşamaya alıştırılmalıdırlar.
Çocuğa özgürlük alanı tanımak, kendi seçimlerini yapmasına izin vermek ve ona karşı hoşgörülü bir tutum sergilemek disiplinin en önemli bileşenleridir. Bunların yerli yerine konulduğu bir atmosferde olumsuz davranışların cezayla değil, ilgi ve sevgiyle bertaraf edilmesi mümkündür.