SÜT YETİŞKİNLERİN DE VAZGEÇİLMEZİ

SÜT YETİŞKİNLERİN DE VAZGEÇİLMEZİ

Sütün koruyucu kalkanı, yetişkinlik döneminde de yanı başımızda. Sağlığımızdan iş yaşamındaki konsantrasyonumuza kadar bize kattığı değerler, onu en hakiki dostlarımızdan biri haline getiriyor.

Tüm yaşam sürecimizde bize eşlik eden sütün değerini ve hayatımıza kattıklarını en iyi algıladığımız dönem, yetişkinlik ve sonrasındaki dönemdir büyük olasılıkla. Çünkü bu döneme kadar hem sağlığımıza yaptığı ve yapmayı sürdürdüğü katkıları fark etmişizdir, hem de bize nasıl da yakın bir dost olduğunu. Çocuğumuzu onunla beslemiş, alelacele karnımızı doyurmak istediğimizde onu yudumlamış, kekimizi onunla çırpmış, çorbalarımızı onunla lezzetlendirmiş, en yararlı tatlıları ve içecekleri onunla hazırlamışızdır…

Süt elbette ilerleyen yaşlarımızda da başlıca besin kaynaklarımızdan biri olacak ve yaşamımıza kalite katmayı sürdürecektir. Kalsiyum, potasyum, fosfor, protein, B vitaminleri grubu, ayrıca A, D, E ve K vitaminlerinden oluşan içeriğiyle osteoporozdan hipertansiyona, kolesterolden kronik bronşite dek pek çok hastalığa karşı vücudumuzun daha rahat direnç göstermesini sağlayacaktır.

1) Süt, yaşamımıza ve sağlığımıza kalite katar. 

Vücudumuzdaki kalsiyum depolarının varlığını layıkıyla sürdürebilmesi için yetişkinlik döneminde de süt tüketimi devam etmelidir. Çocukken kemikleri ve dişleri geliştirip güçlendiren süt, gerilemeye başlayan kemik sağlığımız için destekleyici güç olmayı sürdürür, kemikle ilgili rahatsızlıkların ortaya çıkmasını geciktirir. Özellikle menopoz ve sonrasındaki dönemde kemik kaybı yaşanmaması ve osteoporotik kırıkların artmaması için süt ve süt ürünlerinin tüketimi zaruridir.

2) Koruyucu etkisini daima sürdürür.

Yetişkinlik ve yaşlılık döneminin önemli sağlık sorunlarından biri olan ve kardiyovasküler hastalıkların, kalp krizinin ve böbrek hastalıklarının riskini artıran hipertansiyon ve kan basıncı ile süt tüketimi arasında da bağlantı vardır. Sütte bulunan molekül ağırlığı düşük bir protein olan peptitler ve mineraller, kan basıncını düşürmeye yardımcıdır. Süt ayrıca hipertansiyon için kullanılan bazı ilaçların olumsuz etkilerini azaltmaya katkıda bulunur. Az yağlı süt tüketmenin ise kolesterolü düşürücü etkisi vardır. Düzenli olarak her gün yeterli miktarda süt içen kişilerde bağırsak sorunlarına ve kronik bronşite rastlanmamaktadır. Hatta süt, sigara ve alkol kullanan kişiler üzerinde bile koruyucu etkiye sahiptir.

3) İdeal kilomuza ulaşmamızda yardımcıdır.

Yaşla birlikte artan kilo problemi hatta obeziteden korunmak için de süt tüketimi önemlidir, zira kalsiyum desteği kilo kaybında etkindir. Süt verdiği tokluk hissiyle de kilo kontrolüne yardımcı olur, çünkü süt mideye indiğinde yarı katı bir yiyecek olarak algılanır ve beyne tokluk sinyalleri yollanır. Kalsiyumun zayıflamayı kolaylaştırıcı etkisinin sebebi, vücudumuzun sentezlediği kalsitiriol denen hormon düzeyini dengelemesi ve yağların depolanmasını azaltmasıdır. Bu arada sütün içindeki laktoz (süt şekeri), sütün yanında başka hiçbir şey yemesek bile vücudumuza gerekli olan enerjiyi sağlar. Yemeklerden önce içilecek bir çay bardağı süt de iştahı azaltır ve öğünlerde daha az yemek tüketilmesine neden olur.

4) İş yaşamında yanımızdadır. 

Süt, iş yaşamına da çok olumlu katkıda bulunabilen bir besin. Kahvaltıda ya da ara öğünlerde süt tüketen bireylerin iş hayatlarında hata yapma oranı düşer ve çalışma hızı, konsantrasyonu, yaratıcılığı yükselir. Süt, hafızayı da olumlu etkiler. Yoğun çalışma hayatının içinde olan bireyler, özellikle de kadınlar çoğu zaman yemek ya da ara öğün için zaman ayıramaz. Oysa öğünlere dikkat edilmemesi ve hatta atlanması sağlık açısından büyük risk anlamına gelir. Süt ürünleri bu noktada çalışan kadınların hayatını kolaylaştırır ve daha doğru beslenmelerine katkıda bulunur.

5) Uykumuzu düzenler, cildimize bakar.

Süt; daha kolay uykuya dalmaya yardımcı olur; bunun için yatmadan iki saat önce süt içilmesi yeterlidir. İçerdiği proteinler, A vitamini ve çinko ile de cilt sağlığını korur, cildi nemlendirir, yaşlanmasını geciktirir.

6) Yaşlılık dönemimize katacağı çok şey var.

Yaşımız daha ilerlediğinde de sütün yaşamımıza katacağı pek çok şey var; çünkü yaşlılık döneminde besin alımında ve yemede, hazımda, ayrıca dişlerde problemler yaşanabilir. Ayrıca ilerleyen yaşlarla birlikte yaşamın koşullarına dayanma gücü azalabilir. Süt ve süt ürünleri ise hem kolay tüketilebilir hem de sağlık için gerekli tüm öğelerde donatılmış olmaları nedeniyle yaşlılık dönemi için biçilmiş kaftan besinler olarak ön plana çıkmaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR