Kendisi küçük, keyfi büyük sömestr tatili sonrasında tekrar okula dönmek, miniklerimizi huysuzlaştırabilir. Onların okula dönüş fikrine ve ikinci yarı yıla çabucak adapte olmaları için neler yapabiliriz?
Çocuklarımız sömestr tatiliyle birlikte derslere olduğu kadar sorumluluk almaya, disiplin altında yaşamaya, her sabah erkenden uyanmaya da kısacık bir mola verdiler. Uzun bir koşuda minik bir soluklanma niteliğindeki bu tatil, şüphesiz ki onlara çok tatlı geldi. Okula dönüşün de tatlılaşması tüm ebeveynlerin ortak arzusu. Peki ne yapmalı, nasıl yöntemler izlemeliyiz?
1) Anlayış gösterin:
Çocuğunuz ilk yarı yıl boyunca çalıştı ve yoruldu. Tatil de en doğal hakkıydı ve henüz doyamadı. Üstelik ikinci yarı yılda da onu sorumluluk ve disiplin yüklü bir ortam bekliyor. Henüz tam dinlenememiş olabilir, kendini hazır hissetmeyebilir. Hırçınlık yapması bu noktada son derece doğal. Ona karşı anlayışlı olun.
2) Son iki-üç güne önem verin:
Belki bir kayak tatilindeydiniz, belki anneanne ziyaretinde, belki de yaşadığınız şehirdeki harika sömestr etkinlikleriyle geçti günleriniz. Geç yatıldı, geç kalkıldı, bol bol aylaklık yapıldı… Artık tatil bitmek üzere. Son iki-üç gün onu okula ve derslere hazırlamaya başlayın. Varsa ödevlerini tamamlasın, tekrarlarını yapsın, eksiklerini gidersin. Uyku zamanını da okul saatine doğru çekmeye başlayın.
3) İlk hafta fazla yüklenmeyin:
Okulun açıldığı ilk haftayı ısınma hareketleri olarak değerlendirin ve bir anda derslere saldırmasını beklemeyin. Önce ısınsın, adapte olsun, keyif almaya başlasın… İkinci hafta itibariyle eski randımanına kavuşacaktır.
4) İkinci yarı yılı bir fırsat olarak görün:
Belki de ilk yarı yıl çocuğunuz açısından çok da parlak geçmedi, bu hem onun hem de sizin moralinizi biraz bozdu. Ama önünüzde koskocaman ikinci yarı yıl fırsatı var. Bunu aynen böyle hissedin ve çocuğunuza da hissettirin. Bu okula daha istekli dönmesini sağlayacaktır.
5) Konsantrasyonunu artırmasına yardımcı olun:
Çalışma ortamının düzenlenmesinden haftalık ders programı oluşturulmasına kadar pek çok şey çocuğunuzun derslerine daha kolay konsantre olmasını sağlayacaktır. Bu arada beslenmenin önemini de unutmayın. Örneğin günde 2 bardak süt içmenin konsantrasyona olumlu katkıları var.
6) Okulu farklı bir gözle görmesini sağlayın:
Okulu sadece dersler ve sorumluluklar olarak gören, öğretmenlerinden çekinen bir çocuğun okula yakın durmaması normaldir. Oysa öğrenmek çok zevklidir. Öncelikle çocuğunuzun bunu fark etmesini sağlayın. Öğretmenleriyle güzel iletişim kurmayı başaran çocuklar da okuldan çok keyif alırlar. Daha rahat, daha sosyal, daha kendini ifade edebilir bir birey olması ve okul hayatının keyfini çıkarabilmesi için çocuğunuza yardımcı olun.