SÜT TÜKETİMİ VE KARBON AYAK İZİ İLİŞKİSİ, TÜRKİYE'DEKİ SÜT TÜKETİMİNİN BUNA KATKISI NEDİR?

SÜT TÜKETİMİ VE KARBON AYAK İZİ İLİŞKİSİ, TÜRKİYE'DEKİ SÜT TÜKETİMİNİN BUNA KATKISI NEDİR?

Süt tüketimi ve karbon ayak izi ilişkisi, Türkiye'deki süt tüketiminin buna katkısı nedir? Hangi ülkenin katkısı en büyüktür?

Dünyada Süt Tüketimi

Birleşmiş Milletler Dünya gıda ve Tarım Organizasyonu FAO tarafından 2024’te yayınlanan, 2023 verilerine göre;
⦁ Dünya çapında 6 milyardan fazla insan süt ve süt ürünleri tüketiyor; bu insanların büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
⦁ 1960'lı yılların başlarından bu yana gelişmekte olan ülkelerde kişi başına süt tüketimi neredeyse iki kat artmıştır. Ancak et tüketimi üç kattan fazla ve yumurta tüketimi beş kat artarken, süt tüketimindeki bu artış, diğer hayvansal ürünlere göre daha yavaştır.
⦁ Son yirmi yılda Sahra Altı Afrika'da kişi başına süt tüketimi azalmıştır.
⦁ Süt, Afrika ve Asya'da enerji gereksiniminin yüzde 2 ila 4'ünü sağlarken, Avrupa ve Okyanus ülkelerinde (Avustralya, Yeni Zelanda) yüzde 8 ila 9’unu karşılar.
⦁ Süt günlük protein gereksiniminin Afrika ve Asya'da yüzde 5 ila 8'ini; Avrupa’da yüzde 19 unu karşılar.
⦁ Afrika ve Asya'da günlük yağ gereksiniminin yüzde 6 ila 7'si süt ile karşılanırken, Avrupa, Okyanus ülkelerinde ve Amerika'da bu oran yüzde 12 ila 14'tür.

Not: Bu verilerde Türkiye Avrupa ülkeleri dahilindedir.

Dünyada kişi başı süt arzı:

Yüksek (> 150 kg/kişi/yıl) olan ülkeler:Arjantin, Ermenistan, Avustralya, Kosta Rika, Avrupa, İsrail, Kırgızistan, Moğolistan ve Kuzey Amerika
Orta (30 ila 150 kg/kişi/yıl) olan ülkeler: Hindistan, Japonya, Kenya, Meksika, Yeni Zelanda, Pakistan, Kuzey ve Güney Afrika, Yakın Doğu'nun çoğu ve Latin Amerika ve Karayipler
Düşük (<30 kg/kişi/yıl) olan ülkeler: İran, Senegal, Vietnam, Türkiye, Orta Afrika'nın çoğu ve Doğu ve Güneydoğu Asya'nın çoğu ülkeleri

Dünyada Süt Üretimi

Küresel süt üretimi 2023'te 965,7 milyon tona ulaşmıştır ve 2022'ye göre yüzde 1,5 artış göstermiştir. OECD-FAO raporuna göre süt üretiminin 2029 yılında 997 milyon tona ulaşması beklenmektedir.

Asya'da süt üretimi 2022'ye göre yüzde 2,7 artışla 446,9 milyon tona ulaşmıştır, Böylece Asya, küresel süt üretiminin yüzde 46'sını oluştururken, Hindistan ve Çin genişlemeye öncülük etmiştir. Pakistan, Türkiye, Özbekistan ve Kazakistan’da süt üretiminde gözle görülür artışlar kaydedilirken, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Suriye, Arabistan, Irak ve Tayland'da süt üretiminde kayda değer düşüşler rapor edildi. Hindistan'da süt üretimi, artan süt sürüsü sayısının etkisiyle 236 milyon tona yükselmiştir. Kışın geç başlaması ile ideal olmayan hava koşulları ve 2020 yılında COVİD19 nedeniyle suni tohumlamanın azalmasıyla birlikte buzağı doğum sayısında azalma 2022 ve 2023 yıllarında süt üretimi artışını etkiledi.
Çin'de çiğ süt üretimindeki genişlemeyi destekleyen hükümet politikalarının etkisiyle yüzde 6,6 arttı.
Pakistan'ın süt üretimi yıllık %2,8 artışla 64,3 milyon tona yükseldi. Bu, artan süt hayvanı sayısıyla desteklendi ancak muson aylarında üretimi kesintiye uğratan aşırı yağmurlar nedeniyle hafifledi.

Avrupa'da süt üretimi 2023'te yüzde 0,3 artışla 233,6 milyon tona yükseldi.
Rusya Federasyonu'nda, özellikle süt sığırlarının optimize edilmesi ve büyük süt çiftliklerinde yemleme verimliliğinin artırılması yoluyla üretimi kolaylaştırma çabaları, süt üretimindeki artışa olumlu katkıda bulundu.

Savaş nedeniyle süt ürünleri altyapısının kaybı ve çiftliklerin işletilmesindeki zorluklar nedeniyle Ukrayna'da süt üretimi düşmeye devam etti.

Güney Amerika'da süt üretimi 2022'de 68 milyon tona ulaştı. Bu artış bölgenin en büyük süt üreticisi olan Brezilya’nın öncülüğünde Peru ve Uruguay ile oldu. Brezilya'da süt üretimi, iki yıllık düşüşün ardından toparlandı. Uygun mera koşulları ve El Niño, Brezilya'nın bazı bölgelerinde yüksek yağışlara yol açarak kuraklığın üretim maliyetleri üzerindeki etkisini hafifletti ve süt üretimini artırdı.
Aynı koşullar Peru ve Uruguay'da da süt üretimini artırdı. Buna karşılık Arjantin'de süt üretimi, azalan yem mevcudiyeti ve ulusal para birimindeki keskin devalüasyon nedeniyle düştü.
Yüksek girdi maliyetleri, düşük çiftlik kapısı fiyatları ve hava koşullarına bağlı üretim zorlukları nedeniyle Şili, Kolombiya ve Ekvador'da süt üretiminde düşüşler rapor edildi.
Orta Amerika ve Karayipler'de süt üretimi 2023'te 20,3 milyon tona yükseldi. Bu artışın temel nedeni, artan iç talep, iyileştirilen üretim operasyonlarına atfedilen, bölgenin üretiminin yüzde 70'ini oluşturan Meksika'ydı.

Kuzey Amerika'da süt üretimi, 2022’de 112,8 milyon tona ulaştı. Amerika Birleşik Devletleri'nde, çiftçilerin süt ineklerini düşük seviyelerde tasfiye etmesine rağmen, esas olarak verim artışından kaynaklanan süt üretimi, marjinal bir artış kaydetti.
Kanada'da süt üretimi, kısmen yüksek çiftlik kapısı fiyatlarının ve çiftliklerin tedarik yönetimli üretim sistemi altında yararlandığı pazar istikrarının da etkisiyle yüksek verim nedeniyle arttı.
Yeni Zelanda’da 2022'deki süt üretimi sürü kalitesindeki iyileşmeler ile 21,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Yılın başlarındaki iyi mera koşulları, inek sayısındaki ve ortalama süt sürüsü büyüklüğündeki azalmaya rağmen süt verimliliğinde artışa da yardımcı oldu.

Avustralya'daki süt üretimi, iki yıl süren düşüşün ardından 2023'te toparlanarak 8,5 milyon tona yükseldi.
Afrika'da süt üretimi 2023 yılında 53,8 milyon tona ulaşarak istikrarlı bir üretime işaret etti. Bölgedeki bazı büyük süt üreten ülkeler, tarihsel eğilimleriyle karşılaştırıldığında gözle görülür üretim artışları veya kayıpları kaydetti. Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti ve Kenya da dahil olmak üzere önemli süt artışlarının rapor edildiği ülkelerde, bu artışlar artan süt verimleri ve sürü sayısındaki artışların yanı sıra olumlu hava koşulları veya azalan girdi maliyetlerinden kaynaklandı. Bu arada, Mısır ve Etiyopya da dahil olmak üzere birçok ülkede, yüksek gıda fiyat enflasyonu veya süt ürünlerine yönelik tüketici talebini azaltan hızlı para birimi değer kaybı nedeniyle süt üretiminde bazı düşüşler rapor edildi. Diğer yerlerde kuraklık koşulları ve devam eden çatışmalar, kırsal sistemler de dahil olmak üzere hayvancılık faaliyetlerini aksatmaya devam etti.

Türkiye'nin süt üretimi, art arda iki yıl süren gerilemenin ardından, olumlu hava koşulları, yem bulunabilirliğinin artması ve yüksek verim nedeniyle 2023’te %2 artarak 22,2 milyon tona yükseldi. İçme sütü üretim miktarı 1,5 milyon ton oldu. 2023 yılı Türkiye'nin nüfusunun 85 milyon olduğu dikate alındığında, yılda kişi başı süt tüketimi 17 LT civarında oldu. İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerde bu miktar 2022 yılı için 90 LT üzerindedir.

Süt Üretiminin Karbon Ayak İzi

Birleşmiş Milletler (BM), dünya nüfusunun 2030'da 8,6 milyara, 2050'de 9,8 milyara ulaşacağını ve 2100'de 11,2 milyarı aşacağını tahmin ediyor. 2050 yılına gelindiğinde gezegenimizin bu artan nüfusu beslemek için daha fazla gıda üretmesi, aynı zamanda mevcut toprak, su ve enerji kaynaklarını koruması ve sera gazı emisyonlarını azaltması gerekecek. Aslında buradaki zorluk, küresel nüfusu hem sağlıklı, besleyici hem de sürdürülebilir şekilde üretilen gıdayla beslemek olacaktır.

Süt ve ürünleri, açlığın sona erdirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve diyetlerin besleyici değerinin sürdürülebilir bir şekilde artırılması çabalarında hayati öneme sahiptir. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2030 yılına kadar sıfır açlık hedefi, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve iklim eylemi de dahil olmak üzere tarım ve gıda üretimiyle ilgili çeşitli öncelikli alanları içermektedir.
Süt üretimi ve tüketimi ile karbon ayak izi arasındaki ilişki, gıda üretiminin çevresel etkilerini anlamak için önemlidir. Süt ve süt ürünleri, küresel diyetlerin önemli bir parçası olmasına rağmen, özellikle hayvancılıkla ilişkili sera gazı emisyonları nedeniyle önemli çevresel etkilere de sahiptir.

Süt Üretiminin Karbon Ayak İzi Kaynakları

Gıda üretim sistemlerinden yayılan üç ana sera gazı bulunmaktadır: metan (CH₄), nitrik oksit (N₂O) ve karbondioksit (CO₂). Emisyonlar, 100 yıllık Küresel Isınma Potansiyeli (GWP100) dönüşüm faktörlerine dayalı olarak CO₂ eşdeğeri emisyonlar olarak rapor edilmektedir. Süt üretiminde emisyon yoğunlukları çiftlik kapısındaki yağ ve proteini düzeltilmiş sütün (FPCM) kilogramı başına ifade edilir.
Sütün emisyon kaynakları arasında şunlar yer almaktadır:

1. Hayvansal Gazlar ve Fermentasyon:

Süt sığırları, metan üreten mikroorganizmalar tarafından sindirilen yem ile beslenmelerine bağlı olarak önemli miktarda metan gazı üretir. Bu süreç, enterik fermantasyon olarak bilinir ve süt sığırlarının karbon ayak izinde büyük bir paya sahiptir.

2. Yem Üretimi:

Sığırlar için yem üretimi, özellikle yem bitkileri yetiştirmek için gereken arazi kullanımı, gübreleme, sulama ve tarımsal makinelerin kullanımından kaynaklanan emisyonlarla önemli çevresel etkilere neden olur. Bu faaliyetler, karbondioksit ve diğer sera gazlarının atmosfere salınımı anlamına gelir.

3. Çiftlik İşletmeciliği ve Enerji Kullanımı:

Süt çiftlikleri, süt sağımı, soğutma, depolama ve çiftlik içi taşıma işlemleri için elektrik ve diğer enerji kaynakları tüketir. Bu işlemlerin fosil yakıtların kullanımıyla gerçekleştirilmesi çevresel ayak izini artırabilir.

4. İşleme ve Paketleme:

Sütün işlenmesi (pastörize veya sterilize edilmesi, homojenize edilmesi) ve ambalajlanması enerji tüketimi gerektirir, ambalaj malzemelerinin üretimi ve atık yönetimi de çevresel etkiye katkıda bulunur.

5. Taşıma ve Dağıtım:

Süt ve süt ürünlerinin çiftlikten marketlere ve son tüketicilere kadar taşınması, karbon ayak izini daha da artırır. Uzun mesafeli taşımacılık, özellikle karayolu ve hava yolu ile yapıldığında, önemli miktarda karbon emisyonu üretir.

Küresel Ölçekte Süt Ürünleri Üretim Sistemlerinin Karbon Ayak İzleri:

Küresel ölçekte süt üretiminin çevresel etkileri üzerine yapılan araştırmalar, sistemlerin verimlilik düzeyine ve yönetimine bağlı olarak farklı sonuçlar verdiğini göstermektedir. FAO’nun süt ürünleri sistemleri üzerine yaptığı küresel çalışmalarda da süt üretiminden, işleme ve taşımadan kaynaklanan ortalama küresel emisyonların, çiftlik kapısında sütün (yağ ve proteince standardize edilmiş) kg'ı başına 2,4 CO2 (±%26) eşdeğeri olduğu tahmin edilmiştir. Ortalama bölgesel emisyonlar Sahra Altı Afrika’dan Avrupa’da sanayileşmiş bölgelere kadar olan aralıkta sütün kg’ımı başına çiftlik kapısında 1.3 ila 7,5 kg CO2 eşdeğeri (±%26) arasında değişmektedir. Birleşik Krallık gibi gelişmiş süt ürünleri bölgelerinde süt üretiminden kaynaklanan emisyonlar 1,2 ila 1,4 kg CO2/kg arasında değişmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada süt sığırı işletmesinin karbon ayak izi 1 kg süt için 2,97 kg CO2 eşdeğeri olarak tahminlenmiştir.

Daha yüksek süt verimi = Daha Küçük Karbon Ayak İzi?

FAO'nun (2010) raporunun ardından süt üretiminin verimliliği ile sera gazı emisyonları arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar, verimlilik arttıkça inek başına sera gazı emisyonlarının arttığını ancak sütün kilogramı başına azaldığını; verimlilik ile kg süt başına sera gazı emisyonları arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.

Sütün kg'ı başına sera gazı emisyonlarındaki ana düşüşler, inek ve yıl başına yaklaşık elde edilen süt miktarı 2.000 kg'a yükselene kadar gerçekleşir ve daha sonra azalma yavaşlar ve inek ve yıl başına yaklaşık 6.000 kg sütte sabitlenir (Şekil 1). Kısaca üretim verimliliğini artırmaya yönelik teknolojik ve bilimsel iyi müdahale uygulamamaları ile artan verimlilik sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik önemli bir adımdır. Sütün çevresel etkisi, sağladığı düşük enerji ve biyolojik olarak yüksek düzeyde kullanılan besin öğeleri (protein, vitamin ve mineraller) içerikleri dikkate alınarak, beslenmeye olan önemli katkısı ile değerlendirilmelidir.
Adsiz-(1).png

Şekil 1. Toplam sera gazı emisyonu ve inek başına çıktı (süt) arasındaki ilişki

,

Referanslar

FAO. 2024. Dairy Market Review: Overview of global market developments in 2023. Rome

FAO and GDP. 2018. Climate change and the global dairy cattle sector – The role of the dairy sector in a low-carbon future. Rome. 36 pp. Licence: CC BY-NC-SA- 3.0 IGO. ISBN 978-92-5-131232-2 (FAO)

Kılıç, İ. (2017). Bir Süt Sığırı İşletmesinin Karbon Ayak İzinin Tahminlenmesi: Bursa Örneği. Journal of Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University, 34(2017-Ek Sayı), 134–142. https://doi.org/10.13002/jafag4415

OECD (2018), "Dairy and dairy products", in OECD-FAO Agricultural Outlook 2018-2027, OECD Publishing, Paris, Dairy and dairy products.

OECD/FAO (2023), OECD-FAO Agricultural Outlook 2023-2032, OECD Publishing, Paris, Chooser.

Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü, TEPGE Durum ve Tahmin: Süt ve Süt Ürünleri, 2023. TEPGE YAYIN NO: 372 ISBN: 978-625-8451-92-4.

Weiler, V. (2013). Carbon footprint (LCA) of milk production considering multifunctionality in dairy systems: a study on smallholder dairy production in Kaptumo, Kenya. Animal Production Systems Msc, 76.

White, R. R., & Gleason, C. B. (2023). Global contributions of milk to nutrient supplies and greenhouse gas emissions. Journal of Dairy Science, 106(5), 3287–3300.

Global contributions of milk to nutrient supplies and greenhouse gas emissions

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR