Süt ve süt ürünleri tüketmeyen çocukların uzun vadede karşılaşacakları sağlık sorunları nelerdir?
Süt ve süt ürünleri tüketmeyen çocukların uzun vadede karşılaşacakları sağlık sorunlarından söz etmeden önce bir konuyu dikkate getirmek gerekir. Bilindiği üzere inek sütü proteini alerjisi tanısı almış olan çocukların ve hatta anne tarafından emziriliyorlarsa bu bebeklerin/çocukların annelerinin de diyetinden süt ve süt ürünlerinin çıkarılması söz konusu olur; kısa veya uzun değişken sürelerde bu uygulama sürdürülür. Bu süreç içinde özellikle ihmal edilmemesini vurguladığımız sağlıklı yaklaşım hatta tedavinin gereği olarak kalsiyum ve vitamin D içeren besin takviyeleri ile anne ve çocuğun günlük kalsiyum alımını sürdürmektir. İşte süt ve süt ürünleri tüketilmediğinde uzun vadede yaşanacak sağlık sorunları, günlük kalsiyum ihtiyacının karşılanamamasından kaynaklanan sorunlardır. Bunu da en kısa şekilde kemik ve diş sağlığı ile ilgili sorunlar olarak ifade edebiliriz.
Çocuklarda Kemik Gelişimi İçin Süt Tüketimi
Diyetteki kalsiyumun kemik büyümesi ve güçlenmesi için önemi doğumdan önce başlar. Hamile kadınlara gebelikleri süresince önerilen kalsiyum ve diğer mikro-besinler açısından zengin diyetler (süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler), anne karnında gelişmekte olan fetusun iskelet büyümesi ve/veya kemik kütlesinin artmasıyla ilişkilidir ve 6-9 yaşına kadar kemik boyutu ve kemik mineral yoğunluğu üzerinde faydalı etkileri vardır. Bu, hamile kadınların süt tüketiminin çocukta kemik sağlığını geliştirebileceği hipoteziyle uyumlu bir bulgudur.
Çocukluk döneminde de mevcut veriler süt ürünlerinin büyüme ve kemik sağlığı için önemli olduğunu göstermektedir. Büyüyen çocuklarda uzun süreli sütten kaçınma, daha kısa boy, daha düşük kemik mineral yoğunluğu ve ergenlik öncesi kırık riskinin eşleştirilmiş doğum grubuna göre yaklaşık 2,7 kat daha yüksek olmasıyla ilişkilidir.
Süt ürünleriyle yapılan önemli bir çalışmada, iki yıl boyunca okul günlerinde süt alan 10 yaşındaki kız öğrencilerde kontrol grubuyla karşılaştırıldığında boy, vücut ağırlığı, kemik mineral içeriği ve yoğunluğu anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur. Kalsiyum ve süt ürünlerinin çocuklarda büyüme sırasında kemik mineral kütlesi üzerindeki yararlı etkileri, sütten türetilmiş kalsiyum fosfat takviyesi ve diyette süt ürünlerinin arttırılmasıyla ilgili çok sayıda klinik çalışmanın meta-analiziyle desteklenmektedir. Bu çalışmalar, kalsiyum alımı düşük olanlarda istatistiksel ve klinik olarak daha yüksek kemik mineral içeriği kazanımının olduğunu göstermektedir. Ergenlik öncesi kız ve erkek çocuklarında gözlemlenen diyetin kalsiyumla zenginleştirilmesini takiben kemik kütlesindeki bu anlamlı artış, araştırmanın bitiminden sonra 1-3 yıl boyunca da devam etmiştir.
Başka bir çalışmada peynirin, çocuklarda bacak kemiklerinde mineral yoğunluğu artışı açısından kalsiyum takviyelerinden daha faydalı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bunun, süt ürünü bileşimindeki kalsiyumunun daha iyi emilmesi ve içerdiği protein ile diğer mikro-besinlerle ilişkili olabileceği öne sürülmüştür. 10-12 yaşlarındaki kızlarda süt ürünü tüketiminin arttırılmasının, aynı kalsiyum alımı (1000 mg/gün) için tablet formundaki kalsiyum takviyesine kıyasla kemik kütlesi artışı açısından daha faydalı olduğu bulunmuştur. Mineral alımının yanı sıra, daha yüksek protein alımı, ergenliğin başlangıcından önce kemik kütlesini arttırmak için fiziksel aktivite ile birlikte etki eder. Özetle, çok sayıda çalışma, süt ürünlerinin çocukluk ve ergenlik döneminde kemik sağlığı üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermiştir. Tersine, sütten kaçınmak çocuklarda daha düşük kemik mineral içeriği ve artan kırık riski ile ilişkilidir.
Hayatın herhangi bir anında kemik mineral kütlesi, iskelet büyümesinin sonunda yani ergenlik döneminin sonunda biriken kemik miktarı (ki buna zirve kemik kütlesi denir) ve daha sonra kaybedilen kemik miktarı ile belirlenir. Anne karnında geçen yaşam döneminden yetişkinliğe kadar güçlü bir iskelet oluşturmak, menopoz ve yaşlanma boyunca sağlıklı kemikleri korumak, yaşlılıkta kemik kırılganlığını en aza indirmek için hayati öneme sahiptir.
Yaşa bağlı veya menopoz sonrası kemik kaybının, kırık riski üzerindeki sonuçlarının, çocukluk ve ergenlik döneminde ulaşılan zirve kemik kütlesi düzeyine ve ayrıca kemik kaybı hızına bağlı olduğuna dair giderek artan kanıtlar vardır. Zirve kemik kütlesini en üst düzeye çıkarmak, yaşlılarda olduğu gibi çocuklarda da kırık riskinin azaltılmasına önemli bir katkıda bulunur.
Referans:
–Du X, et al. (2004) School-milk intervention trial enhances growth and bone mineral accretion in Chinese girls aged 10–12 years in Beijing. Br J Nutr 92(1):159–168.
–Winzenberg T, et al. (2006) Effects of calcium supplementation on bone density in healthy children: meta-analysis of randomised controlled trials. BMJ 333(7572):775.
–Huncharek M, et al. (2008) Impact of dairy products and dietary calcium on bone-mineral content in chil dren: results of a meta-analysis. Bone 43(2):312–321.
–Bonjour JP, et al. (1997) Calcium-enriched foods and bone mass growth in prepubertal girls: a randomized, double-blind, placebo-controlled trial. J Clin Invest 99(6):1287–1294.
–Chevalley T, et al. (2005) Skeletal site selectivity in the effects of calcium supplementa tion on areal bone mineral density gain: a randomized, double blind, placebo-controlled trial in prepubertal boys. J Clin Endocrinol Metab 90(6):3342–3349.
–Bonjour JP, et al. (2001) Gain in bone mineral mass in prepubertal girls 3.5 years after discontinuation of calcium supplementation: a follow-up study. Lancet 358(9289):1208–1212.
–Chevalley T, et al. (2008) High protein intake enhances the positive impact of physical activity on BMC in prepubertal boys. J Bone Miner Res 23(1):131–142.
–Cheng S, et al. F (2005) Effects of calcium, dairy product, and vitamin D supplementation on bone mass accrual and body composition in 10-12-y-old girls: a 2-y randomized trial. Am J Clin Nutr 82(5):1115–1126
–Goulding A, et al. (2004) Children who avoid drinking cow’s milk are at increased risk for prepubertal bone fractures. J Am Diet Assoc 104(2):250–253.
–Konstantynowicz J, et al. (2007) Fractures during growth: potential role of a milk-free diet. Osteoporos Int 18(12):1601–1607.